Tereyağı Hakkında

Organik

Tereyağı Hakkında

Organik süt inekleri pestisitlere, herbisitlere ve diğer toksinlere maruz kalmaz. Bu, besin zincirinden tereyağınıza sızan kirletici maddelere sahip olmayacağınız anlamına gelir. Pek çok insan zararlı kimyasallara maruz kalmayı en aza indirmenin daha sağlıklı bir yaşama yol açabileceğini ve organik ürünler tüketmenin gerekli olduğunu düşünüyor.

Tereyağı

 

Son yıllara kadar margarin ve diğer yağ alternatiflerinin tüketimi için bir kampanya yürütülüyordu. Ancak, bu tür yağlar doğal olmaktan çok uzaktırlar. Aslında margarin, kötü kolesterol seviyelerini yükselttiği gösterilen trans yağdan yapılır. Buna karşılık tereyağı, özellikle organik olduğu zaman, onu diyetlerimize sağlıklı bir katkı yapan bir dizi vitamin, mineral ve yağ asitlerine sahiptir. İçeriğinde bulunan yüksek miktarda beta karoten ve A vitaminleri onu çok değerli bir besin haline getirir. Karoten insan vücudunda antioksidanlara dönüşmekte ve bu sayede bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Doğal tereyağının yoğun bir kokusu vardır ve hem tek başına yenildiğinde hem de yemeklere konulduğunda, lezzet farkı yaratır. Evlerimize ve buzdolaplarımıza tereyağı 125 gr, 250 gr, 500 gr veya 1 kg’lık paketler halinde girmektedir.

Organik tereyağı antibiyotik, GDO ve böcek ilacı içermez. Organik tereyağının organik sütten yapıldığı aşikâr görünebilir, ancak doğal tarımı yöneten çok sayıda düzenleme çoğu zaman birçoğumuz tarafından bilinmemektedir. Organik etiketi elde etmek için birtakım kriterleri yerine getirmek gerekir. Bunlar arasında çiftlik hayvanlarına antibiyotikler, büyüme hormonları veya parazit öldürücüler verilmemesi öne çıkar. Hayvanlarımızın bakımları ve beslenmeleri doğal yöntemlerle gerçekleştirilmelidir. Organik olarak yetiştirilen tüm çiftlik hayvanlarına organik yem verilmelidir. Bu yemlerde GDO özellikleri görülmez. Organik ürünler üreten çiftçiler, sürekli yer değiştirerek otlatma gibi doğal hastalık önleme yöntemlerini kullanırlar, bu da sağım yapan ineklerin yılın en az dört ayı meraya çıkarılması gerektiği anlamına gelir. Bu sadece fiziksel olarak daha sağlıklı inek yapmakla kalmaz, aynı zamanda süt, tereyağı ve diğer süt ürünlerini üretmenin çok daha hayvan dostu bir yoludur. Bunun aksine, endüstriyel sağım inekleri yalnızca kapalı alanlarda tutulabilir ve sıklıkla antibiyotikler, büyüme hormonları ve bu hayvanlara GDO yemi verilir.

 

Otlanan Hayvanlar İle Doğal Tereyağı

Organik süt inekleri pestisitlere, herbisitlere ve diğer toksinlere maruz kalmaz. Bu, besin zincirinden tereyağınıza sızan kirletici maddelere sahip olmayacağınız anlamına gelir. Pek çok insan zararlı kimyasallara maruz kalmayı en aza indirmenin daha sağlıklı bir yaşama yol açabileceğini ve organik ürünler tüketmenin gerekli olduğunu düşünüyor. Tıpkı insanlar gibi, ineklerin de stresli olduklarında hastalanma olasılığı daha yüksektir. İneklerin açık havada olması, böcek ilacı içermeyen çimlerde otlanması ve güneş ışığından doğal D vitamini emmesi amaçlanmıştır. İnekler ağırlıklı olarak kapalı alanlarda tutulduğunda, büyük ölçüde stres yaşarlar. Ayrıca kalabalık koşullar, hastalıkların çok hızlı yayılmasına neden olabilir. Çiftçiler inekleri bu kadar doğal olmayan koşullarda tutmanın etkisini azaltmak için ineklere daha hastalanmadan antibiyotik verir. Bir çalışmada, antibiyotik maruziyetinin insanlar üzerindeki etkileri araştırıldı. Araştırmacılar, antibiyotiklerin mikrobiyom üzerinde hem kısa hem de uzun vadeli etkileri olduğunu buldular. Mikrobiyom, bağırsağımızda yaşayan tüm yararlı bakterilerden oluşur. Bu bakteri antibiyotikler tarafından öldürüldüğünde, sağlık sorunları geliştirme ve hatta antibiyotiklere direnç geliştirme riskimiz artar. Dolayısı ile organik olmayan tereyağı tüketerek, vucüdumuzu düşündüğümüz kadar sağlıklı beslemiyor olabiliriz. Antibiyotiğe dirençli bakterilerin büyüyen bir sorun olduğu ve çocukların her zamankinden daha hızlı olgunlaştığı günümüz dünyasında, doğal tereyağı fiyatı, faydaları göz önünde bulundurulduğunda kesinlikle yüksek kalmamaktadır.

 

Organik Çiftlikler Ve Sağlıklı Çevre

Organik süt, tereyağındaki ana içeriktir. Antibiyotik uygulanmamış, üreme ve büyüme için hormon verilmemiş ineklerden elde edilen süttür. Bu ineklerin en az %30'u mera üzerinde yetiştirilmelidir. İlave olarak verilen yem kimyasal gübre, böcek ilacı veya genetiği değiştirilmiş tohumlar içermemelidir. Vücudumuzun sağlığına ek olarak organik süt üretimi çevre için de çok iyidir. Geleneksel çiftçilikte mahsuller üzerinde pestisit kullanımı sıkça görülebilmektedir. Dolayısıyla, çiftlikte sütü sağılan inekler antibiyotiklerle tedavi edilmese bile, tükettikleri yiyeceklerin pestisit içermesi muhtemeldir. Pestisitler, böceklerle ve yabani otlarla mücadelede kullanılan kimyasal kökenli tarım ilaçlarıdırlar ve bunların yaygın ve bilinçsiz kullanımı insan ve çevre sağlığını tehdit etmektedir. Buna karşılık, organik çiftlikler biyolojik çeşitliliğin desteklenmesine yardımcı olur. Araştırmalar, organik çiftliklerin ve mandıraların çevredeki toprak ve su yolları üzerinde endüstriyel çiftliklerden çok daha düşük bir etkiye sahip olduğunu göstermiştir. Biyolojik çeşitliliğin artması, organik süt çiftçilerini desteklemenin çok olumlu bir yan etkisidir ve organik tereyağı tüketmek, bu açıdan bakıldığında aynı zamanda çevre dostu bir davranış olmaktadır. Yani aslında doğal ve organik ürünler tüketen kişiler, sadece kendi sağlıklarını korumakla kalmıyor, toplumun ve doğanın da korunmasına katkı sağlamış oluyorlar.

 

Tereyağı Nasıl Yapılır?

Tereyağı yapımı sırasında kullanılacak en önemli madde süt olduğu için, sütün kalitesi tereyağının kalitesini doğrudan belirler. Önce fermantasyon yoluyla süt olgunlaştırılır. Olgunlaştıktan ve dinlendikten sonra süt karıştırılacaktır. Sonra biraz soğuk su eklenir. Bu süre içinde eklenen su sütteki laktik asidin çökelmesine neden olacaktır. Sallanırken yağ molekülleri birbirine yapışır. Toplanan yağ konsantre edildiğinde, yayık tereyağı ortaya çıkar. Kısaca tereyağı dediğimiz şey süt kremasının konsantre ve koyulaştırılmış halidir. Sütteki tüm güzel ve faydalı yağları içerir. Doğal tereyağı nasıl anlaşılır? Tereyağı almak istiyorsanız ama üründen emin değilseniz sıcak suya küçük bir parça tereyağı dökebilirsiniz. Gerçek tereyağı küçük parçalara bölünür ve ardından erir. Fakat parça parça oluyor ve o şekilde eriyen yağ margarindir, tereyağı değil. Bir başka yöntem ise oda sıcaklığında test etmektir. Saf tereyağını mutfakta oda sıcaklığında bıraktığınızda asla tamamen erimeyecek, sadece yumuşayacaktır. Ne kadar yumuşak olursa olsun şeklini değiştirmez. Bir süre sonra su gibi erirse tereyağı doğal değildir. Buzdolabından doğal tereyağını çıkardıktan sonra, bir bıçakla doğal tereyağını kesmek zor olabilir. Bu doğal tereyağı için normal bir olaydır. Sadece bıçağın vurduğu yerlerden ufak parçalar koparılabilir. Yağın tamamı taş gibi yarılırsa bu onun katkılı, doğal olmayan bir tereyağı olduğunu gösterir.

 

Tereyağı siparişi için ; https://www.recepacarsut.com/dogal-tereyagi/


@2020-09-26 17:56:52